Bir fotoğrafın düşündürdükleri.. Asım Güneş bu fotoğrafı Ekvator’da çekti

 

Bir fotoğrafın düşündürdükleri.

Ekvator’dayım, Ekvator’un en turistik ve en sıra dışı yerlerinden biri, Baños’da.

And Dağları arasında akıp giden Pastaza Nehri kenarında kurulu şehirlerden biri. Doğa güzellikleri, özellikle de şelaleler açısından eşi zor bulunacak bir yer. Adam başına bir şelale düşüyor neredeyse :))

Neyse bunları daha sonra anlatırım detaylı olarak. Bahsetmek istediğim, Cumartesi akşam üzeri meydanda çektiğim bir fotoğrafla ilgili. Ve fotoğrafın düşündürdükleriyle.

Biliyorsunuz Türkiye’yi itin götüne sokup, başkalarını övmeyi sevmem. Tabi bunun tam tersini de.

Bir ülkeyi, başka ülkelerin değerlerine göre yargılamak doğru değil bana göre.

Kültürlerin oluşmasında coğrafyasından, iklimine bir çok etken ve binlerce yıllık yaşanmışlıklar var. “Bak işte onlarda böyle, biz de niye böyle değil” demek o kadar basit değil bu yüzden.
Ama bu sefer, bir istisna yapıp soracağım bu soruyu.

Neyse kısa keseyim.
Orta ya da Güney Amerika’yı gezenler bilir Latinlerin ne kadar dindar olduklarını. Hıristiyanlığa ne kadar önem verdiklerini, Hazreti İsa’nın onlar için ne kadar önemli olduğunu.

Aşağıdaki fotoğraflarda ise Hazreti İsa’nın bir sokak sanatçısı tarafından yere çizilmiş resmi üzerinde dans eden insanlar var.

Şimdi bunu yapanların hain ateistler olduğunu düşünebilirsiniz 🙂 Ama yanılırsınız, bunu yapanlar gayet dindar, hatta bazıları 10 dakika önce merkezdeki kilisede dua edip çıkmış insanlar.

Ama bana göre dini inancı, şekilcilikten çıkarmayı başarmış, olabildiğince içselleştirmiş insanlar. Yani Hz. Isa’nın resmi üzerinde dans etmeyi Isa’ya saygısızlık olarak görmüyorlar.

Sadece yere çizilmiş bir resim ve onun üzerinde eğlenmekte bir sorun yok. Bu anda din, inanç, insanların mutluluğuna engel bir şey değil. Bu hoş görüye özenmemek mümkün değil.

Benzer bir hoşgörüyü, Tayland’da katıldığım meditasyon merkezinde de görmüştüm. Budist rahiplerden biri sürekli Budha ile ilgili şakalar yapıp hepimizi yerlere yatırıyordu gülmekten. Konuşmak yasak olsa da gülmekte sorun yoktu.

Şimdi aklıma takılan soru şu:

Benzer bir şey herhangi bir İslam ülkesinde olur mu? Ya da olsa sonucu ne olur du?
Yani temsili bir Hz. Muhammed resmi üzerinde insanlar dans etse ya da imamın biri vaaz sırasında şakalar yapsa ne olurdu?
Cevabı sanırım hepimiz biliyoruz.

Yani bence, İslam dünyası bu şekilcilikten, inancını, Tanrı ile birey arasında değil de çevreye göstermelik yaşamaktan, dini, insanların mutluluğuna engel bir şeymiş gibi görmekten, sürekli korkutmak ve acı çekmek içinmiş gibi kullanmaktan vazgeçmediği sürece, hiçbir İslam ülkesine mutluluk ve huzur gelmeyecek tam anlamıyla.

En azından bu dünyada.

Asım Güneş