‘Parka’ dediler de.. Fotoğrafçı Orhan Can 1978-79

” Orhan Can.. 1978 – 1979..

“Paltoya para yok ki o da parka giyecek..” dizeleri de size hediye

O yıllarda “Parka” giyen öğrencilerden birçoğu şu veya bu şekilde hayatını kaybetti..
Hatırladığım, o yıllarda ilkokullarda fotoğrafcılık yaptığım ve Küçüksu’da ilkokulda fotoğraflar çektikten sonra  sahip olduğum ilk fotoğraf makinası ile çekilmişti…
Rahmetli annem merakım olduğu için “Fotoğraf” çekmemi istiyordu.
İlk girişimleri de o yapmıştı.
Rahmetli babam da bu yıllara göre bir makine bulmuştu.
Siyah – Beyaz çok güzel çekimler yapıyordum.
Okul paramı, harçlığımı çıkartıyordum..

Fotoğrafçılıktan önce yaz tatillerinde, toptancı ayakkabıcıda ve Eminönü’nde bal imal eden balcılarda çalışmıştım ama fotoğrafcılık bambaşkaydı…
Belki de gazetecilik aşkı o yıllarda böyle atıldı…
Hoş, o dönemde Hürriyet Gazetesi’nin “Gönüllü muhabir”, “Mahalle muhabiri” kampanyası da vardı..
Bazı arkadaşlar buna katılıp kimlik kartı bile almıştı..
Hatta, kimi arkadaşlar devam ederek bugünün ünlü gazetecisi oldu..

Aşağıdaki, dönemin ünlü şarkısını sözleri de 1978 kuşağı için önemlidir.
Günde 10-15 kişinin öldüğü kardeş kavgasını organize eden patronoj ve asıl katilleri tarafından imal edilen bir iç savaş ortamında binlerce genç hayatını kaybetti.
Darbe yapmak için güç ellerindeyken günde 10-15 insanın ölmesine bakmadan “Elmalar ve Armutlar olgunlaşsın” diye bekleyen terörün gerçek destekçileri de yaptıkları darbe ile geride kalan “Parka Giyen” kuşağı yok ettiler..

Ancak, kader ağlarını fena ördü..
12 Eylül darbecilerinin yol verdiği “Dinciler” gün geldi o Türk Halkının göz bebeği gibi sakındığı silahlı kuvvetlerinin mensuplarını acımasızca iftiralar atarak suçladı ve hapse attırdı..
Böylece, Silahlı Kuvvetlerde büyük temizlik yapılarak boşaltılan kadroların yerlerine kendi örgüt mensuplarını yerleştirdiler..
Bilindiği gibi, o kadrolar da hain kanlı darbe girişimi yaptı…

……………………

Cem Karaca’nın o yıllarda “Parka”yı kimlerin giydiğini anlattığı o hüzünlü o şarkısının sözleri:

Parka

Her aksam o köseye asılırdı o parka
Paltoya para yok ki ondan alındı parka
Bir sabah onun sırtında çıktı gitti o parka

Dedenin üç aylıktan alınmıştı o parka
Kirli yeşil bir renkti eskiceneydi parka
Üst cebi sökülmüştü kullanılmıştı parka
Bir sabah onun sırtında çıktı gitti o parka

Parkasıyla vurulmuş yatar iken buldular
Dört hain kursun değmiş delik deşikti parka

Baba eski tornaci gözünü çapak almış
Dede bir bacağını Sakarya’da bırakmış
Ananın gözü yaslı umut ona bağlamış

Küçük kardeşi bu yıl Siyasal’a gidecek
Paltoya para yok ki o da parka giyecek
Ananın gözü yaşlı delikleri dikecek
Bir sabah onun sırtında çıktı gitti o parka

Parkasıyla vurulmuş yatar iken buldular
Dört hain kursun değmiş delik deşikti parka..

 

Orhan Can