“Vatanımın istiklali milletlerarası hakikat olduğu gün Allah’a şükürden sonra ilk hatırladığım isim Mustafa Kemal Atatürk’tür..”

“Vatanımın istiklali milletlerarası hakikat olduğu gün Allah’a şükürden sonra ilk hatırladığım isim Mustafa Kemal Atatürk’tür..”

Tunus’un kurucusu ve ilk Devlet Başkanı Habib Burgiba…

Tunus Devlet Başkanı Habib Burgiba TBMM’de Menderes Hükümeti’nin Tunus’a nasıl ihanet ettiğini anlatıp yine de “Yaşasın Türkiye” diyordu. Atatürk için de bakın neler söylüyor. Yıl 1965

Tunus için aleyhte oy kullanan Adnan Menderes Hükümeti’nin Kore’ye asker gönderme kararı sonrası Nazım Hikmet’in şu dizesi meşhur olmuştu

Habib Burgiba kimdir?

Habib (bin Ali) Burgiba, 3 Ağustos 1903 tarihinde Tunus’ta doğdu. Tunus Devleti’nin kurucusu ve ilk devlet başkanıdır.
Teğmen bir babanın 8 çocuğundan en küçüğüydü. Tunus’ta Arapça ve İslam dini konusunda iyi bir eğitim gördü, ardından Sorbonne’da hukuk ve siyaset bilimi okudu.
Tunus’a döndükten sonra avukatlık yapmaya başladı. 1934 yılında bağımsızlık mücadelesine öncülük düşüncesiyle genç arkadaşlarıyla birlikte Yeni Düstur Partisi’ni kurdu ve Partinin Genel Sekreteri, daha sonra 1948 tarihinde de Partinin Başkanı oldu.
Siyasi faaliyetleri sebebiyle Fransız sömürge yönetiminin dikkatini çekti, 1934-1945 yılları arasında 11 yılını hapiste geçirdikten sonra deniz yoluyla Kuzey Afrika’ya kaçtı. 8 Eylül 1949 tarihinde Tunus’a döndü.
1952-1954 yılları arasında artan şiddet hareketleri üzerine baskıcı önlemleri işe yaramayan Fransız yönetimi Burgiba ile görüşmelere başladı. 20 Mart 1956’da Fransa Başbakanı Guy Mollet ile Tunus’a bağımsızlık verilmesini öngören bir antlaşma imzaladı.
1957’de krallığın kaldırılmasından sonra Cumhurbaşkanlığa seçildi.

1959’da, İslam’ı devletin resmi dini olarak korumakla birlikte bir laikleştirme sürecine girildi.
Çok eşliliği yasaklayan, evlilik ve boşanmada hukuksal yöntemlerin izlenildiği, dini bağışların kontrol altına alındığı ve (1960) Ramazan ayında iş yaşamının aksamamasını sağlayan yeni bir anayasayı yürürlüğe koydu. Dış politikada tarafsızlık politikası izlenildi. Bununla birlikte Tunus’un kültürel ve eğitsel bakımlardan Fransa’ya yakınlığını sürdürdü. Öte yandan iktidarı boyunca Fransa ile iki büyük kriz yaşadı. 1961’de diğer Arap ülkerinden gelen baskıların da etkisiyle 1956 antlaşmasıyla Fransa’ya bırakılan Bizerte’nin Tunus’a iade edilmesi talebinin reddedilmesi üzerine başlattığı askeri saldırı ve Fransız direnişi binden fazla Tunuslunun hayatını kaybetmesine neden oldu, Fransızlar 1963’te Bizerte’den çekildiler.
1964’te Fransız göçmenlerinin topraklarını kamulaştırması, Fransa’yla olan ilişkilerin daha da gerginleşmesine yol açtı.
Arap Birliği’nin kararlarına karşı bağımsız bir tutum takındı. Kendisini “Tunus halkının eğiticisi” ilan eden Burgiba, 1975’te ömürboyu cumhurbaşkanı seçildi. Laisist uygulamaları ve Batıcı sosyal reformlarıyla öne çıktı. Nasırcı Arap sosyalizminden yana olan Burgiba’nın Düstur Sosyalist Partisi güçlü konumunu sürdürse de, 1980’lerde ülkedeki muhalefet giderek etkili olmaya başladı.
1986’da aldığı ani bir kararla, ardılı olarak seçmiş olduğu Muhammed Mzali’yi başbakanlıktan uzaklaştırarak yerine, Radikal İslamcıları sindiren İçişleri Bakanı Zeynel Abidin Bin Ali’yi atadı. Bin Ali, Burgiba’nın ilerleyen yaşının ülkeyi etkin biçimde yönetmesini engellediğini öne sürerek, Kasım 1987’de Burgiba’nın cumhurbaşkanlığını elinden aldı.
Kasım 1987 tarihinde yönetimden devrilen Burgiba, 13 yıl boyunca Manastır’da hükümet gözetiminde yaşadıktan sonra 6 Nisan 2000 tarihinde öldü.
Burgiba iki kez evlenmiş, bu evliliklerin birincisini bir fransız albayın dul eşi olan Matilde Lorrain (Müslüman olduktan Müfide Burgiba) ile yapmıştır, bu evliliğinden bir oğlu olan Burgiba 1961 yılında eşinden boşanarak Vasile bin Ammar ile evlenmiş ve Hacer adında bir kızı evlat edinmiştir.