Unutmayın..

UNUTMAYIN…

– Ayakkabı kutularına inanmayan,
– Kol saati rüşvetine inanmayan,
– Çikolata kutularına inanmayan,
– Para sayma makinelerine inanmayan,
– “Ablanı yolluyorum sıfırlayın Avroları” telefonuna inanmayan,
– Bunların “FETÖ ile kâlû belâdan beri düşman olduklarına” inanan,
– 15 Temmuz’un müphem noktalarını hâlâ sorgulamayan,
– Yurtta Sulh Konseyi’ni hâlâ merak etmeyen,
– Türkan Saylan’ın “talebe kızları genç subaylara sattığına” inanan,
– Fatih Camii’nin bombalanacağına inanan,
– Efonaltıların Fenerbahçe Stadı üzerinde keşif yaptığına inanan,
– Efonaltılara kafa attığına inanan,
– Zaman Gazetesi’nin yıllarca bayide 1 milyon “sattığına” inanan,
– Zekeriya Öz’ün Kahraman Savcı mı vatan haini mi olduğuna hâlâ karar veremeyen,
– Ahmet Şık’tan FETÖ’cü üretmeye çalışanlara inanan,
– Her gün 1 şehidin acısını gizlemek için uydurulan “Bugün 68 IŞİD’li daha öldürdük” düzmece haberlerine inanan,
– Köprülerin “milletin cebinden tek kuruş çıkmadan yapıldığına” inanan,
– AB olmazsa Şanghay, o da olmazsa Mozambik türkülerine inanan,
– Kadri Gürsel’in terörist, Nagehan’ın gazeteci olduğuna inanan,
– Dolar’ın 1,670,000 TL’den 3,85’e indiğine inanan,
– Tuvalet ücretinin 1,000,000 TL’den 1 TL’ye indirildiğine inanan,
– CHP’nin camileri ahır yaptığına inanan,
– Atatürk’ün “din düşmanı” olduğuna inanan,
– İş cinayetlerinin kaza olduğuna inanan
– Ensar şeysinin “hayır kurumu” olduğuna inanan,
– Mehmet Cengiz’in, bizlere karşı beslediği duyguların “temiz aşk” olduğuna inanan,
– Cüppeli’nin “din adamı” olduğuna inanan,
– Hatta ve hatta, Burak’ın “adam” olduğuna inanan,
– İ.Melih’e inanan,
– Kabataş yalanına inanan,
– Oturup “adam diye” Selvi’yi dinleyen,