Türkiye’nin içindeki durumu en güzel Zafer Arapkirli anlattı! Okumazsanız eksik kalırsınız

FETÖ mağduru gazetecilerden biri olan Zafer Arapkirli, sosyal medyada öyle güzel bir yazı yayınladı ki..
İşi gücü mangırları cebe atmak için, Türkiye’yi yönetenlere hep yanlış yazılar yazıp, yanlış yönlendirmeler yapan yazarlar kıskançlıktan çatır çatladı..
İşte o yazı:

HALLELUJAH!…

– Hapishanedeki tutukluyu döven avukat, dışarı çıkıp “öyle bi güzel dövdüm ki, kanlar içinde teslim ettim herifi” diye anlatıyor.
– TV muhabiri, mülakat yaptığı komedyenin suratına tükürüyor.
– Yoldan geçen vatandaşa “bayrak tutturmaya” çalışıp tutmayınca ağzını burnunu kırıyorlar.
– TV tartışma programı konuğu, “metin dışına çıktı diye” stüdyodan kovuluyor.
– Haberlerde “Bilgisayar oyunu şifreleri”nin FETÖ‘ye ait faaliyet şeyleri olduğundan söz eden haberler yapılıyor.
– Bir savcı (evet savcı) para alıp iddianame yazdığını ve birilerini karaladığını anlatıp “Pişmanlığın zirvesindeyim” diye kendini aklıyor.
– 14 Temmuz gününe kadar Pensilvanya’da el etek öpen gazeteciler, ekranlardan sütunlardan FETÖ’ye ana avrat sövüyor.
– Askeri birliklerin önlerinde Vidanjör-İş Makinası-Beton-Hafriyat kamyonları fuarları açılıyor.
“Bilgi istedim vermedi.. Aradım telefonuna ulaşamadım. Bize istihbarat yollamadı” denilen MİT Müşteşarı görevine devam ediyor.
– “O gün”, saat 16:00 ile 21:45 arası hala kimse tarafından tam ve inandırıcı şekilde izah edilemiyor. Şu ana dek 294 versiyonu anlatılıyor. Gazeteciler ekranlara “Kahramanlık öyküleri”ni çarşaf çarşaf getirirken bu 6 saatlik dilimi hala didik didik sorgulamaya dilleri varmıyor.
– Bunu yapamayan gazeteciler, evlerden çıkan 1 dolarların üzerindeki seri numaralarından “Da Vinci Şifreleri” çözerek Pokemonculuk oynuyorlar.
“Üst akıl” , “Darbenin Arkasında” ve “FETÖ’yü himaye ediyor” denilen ABD ile hala diplomatik, askeri ve ticari ilişkiler sürüyor.
– “Aldatıldım pişmanım Allah affetsin” diyen dışarıda. “Ulan ben Marksistim, manyak mısınız siz? Ne FETÖ’sü?..” diyenler içeriye atılıyor.
– Eski genelkurmay başkanı, “Bana FETÖ konusunda istihbarat gelmedi” diyor. Ama “FETÖ’cüler konusunda zamanın başbakanının uyardım beni dinlemedi” diye konuşuyor. Ama, Harp Okullarında (Malezya değil Türkiye) FETÖ’cülerin işkencesi ile ihtihara ve istifaya sürüklenenleri duymamış(!) oluyor.
– Bir eski üst düzey FETÖ’cü “Eski Gen.Kur.Bşk Fetullah’la güreş tuttu” diyor. Ama kendi kızının okul masraflarını ödemesini “onuruna yediremeyip kabul etmediğini” anlatıyor.
– Bir gazeteci hanımefendi tutuklandığında, “Bunlara destek verdim ama darbe planladıklarını 15 Temmuz gecesi öğrendim. Bilsem destekler miyim hiç?” diye ifade veriyor.
– Milli Savunma Bakanı, Kurtuluş Savaşı’nın en anlamlı muharebesinin ve Zafer’inin kutlandığı bayramın iptal edildiğini açıkladıktan sonra, “Ben tanklar geçmeyecek dedim, iptal şeysi filan yok canım” diye kıvırıyor.
– Saray’a ve Başbakanlığa davet edilen muhalefet liderleri ile “Mutabakat sağlandığı” ilan edildikten sonra, TBMM bypass edilerek kanundan daha güçlü ve kapsamlı kararnameler çıkarılarak tebliğ ediliyor.