Sene 1988 – 1989…
Hürriyet’te Burak Ersemiz, Orhan Can.
Milliyet’ te Erkan Avcılar. Cumhuriyet’ te Behzat.
Güneş’ te TC Fahrettin Kerim Avcı, Bahadır Yücel. Türkiye’ de Ali Fuat Duatepe. Günaydın veya Sabah’ ta Mevlüt Yüksel ve adını hatırlayamadığım birkaç arkadaş daha.
Bir avuç GECE İSTİHBARAT muhabiri sadece telsiz dinleyerek ve birkaç haber kaynağımızla İstanbul gibi bir metropolde ( o zamanlar da öyleydi) geceleri nerede ne olmuş ve hatta olacak, adımız gibi bilirdik.
Hele bazıları vardı ki kuş uçacak ve onların haberi olmayacak.
Cep telefonları henüz hayatımızda yok. Dijital dünyaya henüz merhaba dememişiz. Telsizler ve çağrı cihazları tek teknolojik imkanlarımız.
Ama İstanbul geceleri kanatlarımız altında!
Ve bugün, sene 2015.
Şimdiki teknolojiyle ne MİT ne İçişleri Bakanlığı ne Emniyet Müdürlüğü burnunun dibinde olandan habersizmiş!
Sadece gülüyorum ağlanacak halimize.
Bahadır Yücel (2015)
