Kıbrıs’ın gidişini seyrediyorlar sonra “Kandırıldık” diyorlar..

Zafer Arapkirli

KIBRIS

Başvekili dinliyordum geçen gün, Kıbrıs konusunda “AB bize kazık attı 2004’te” dedi…

Hayır efendim. Sizler, AB ile kol kola Türkiye’ye kazık attınız.
O günleri hep birlikte yaşadık. Hatırlayanlarınız vardır. Çok yakından izlediğim ve hatta “Annan Planı” referandumunda muhabir olarak bizzat Kıbrıs Rum Kesimi’nde bulunduğum için hatırlatayım.

O günlerde aşağıladığınız ve “Ulusalcı Bilmemnesi” dediğiniz Denktaşgiller’in tüm haykırışına rağmen “Yes Be Annem” kampanyası yürüttünüz. Karen Fogg’gillerin ve Cengiz Abilerin filan kuyruğuna takıldınız.
Bir yandan İngilizler Türk toplumuna “Yes” dedirtirken bir yandan da “Bile bile” Rumlara “OHİ” όχι (Hayır) dedirten ve akabinde Rumları AB’ye alanların oyununa gönüllü olarak geldiniz.

Hemen ertesinde limanlarımızı Rum gemilerine açma oyununa gelerek AB’ye bir kez daha teslim oldunuz. Rum kesimini de Kıbrıs Hükümeti diye tanımış oldunuz böylece.

Şimdi kimi kandırıyorsunuz, “AB bize kazık attı” diye?
Denktaş son nefesine kadar anlattı bu kazığı. Adamı aşağıladınız. Onu savunanları da..
Bugün de Cenevre’de ne çevrildiğini bilmiyoruz.
Kilitli kasada haritalar varmış. 12 sene sonra yine “Aa bizi yine kandırmışlar” dememek için, bari bu sefer uyanık olun.

Yoksa “İktidarınızı kollamak ve sırtlarınızı sıvazlatmak pahasına” o gün yediğiniz gönüllü kazığın bir yeni versiyonuna mı imza atmaya hazırlanıyorsunuz? Devletler en güçlü değil, en zayıf oldukları dönemlerde masaya oturtulurlar. Bunu size söyleyen oldu mu hiç?

Böyle dönemlerde de, ancak dirayetli siyasetçiler ve yöneticiler “Kazıktan kurtarır” ülkesini. Denktaş ve İsmet Paşagiller’i aşağılamaya devam edin.. Olur mu?

Zafer Arapkirli