İbrahim Karahan tarihi belge yayınladı.. Belge 2 büyük gerçeği ortaya koydu

Bu yazı Osmanlı’da 2 önemli olayı ortaya koyuyor.

1- Osmanlı kadının gücü ve devlete olan düşkünlüğü ile çapsız Sadrazamları..
2- Osmanlı devletini kimlerin yönettiğini.. Neden daha sonra yıkılış sürecini girdiğini..
Devleti Padişah değil anneler yönetiyor.. Saray’daki entrikaları siz düşünün..

 

Ünlü yazar İbrahim Karahan’ın yazısı şöyle:

Dostlarım; bu güzel metine hiç yorum katmadım. Aynen alıntı olarak dikkatinize sunmak istedim.
Başlı başına ders veriyor…

VALİDE TURHAN SULTAN’DAN SADRAZAM’A AYAR: “DİNİ VE DEVLETİ KAYIRMAK BÖYLE Mİ OLUR? 15 GÜN İÇİNDE DONANMA HAZIR OLMASIN KENDİN BİLİRSİN!…”

Osmanlı Sultanı…
Osmanlı anası..
Valide Turhan Sultan…

Valide Turhan Sultan’dan işini savsaklayan koca Sadrazam’a ibretlik mektup!…

“ÜMMET-İ MUHAMMED’İN GÜNAHI VE VEBALİ BOYNUNUZA OLSUN”

Avcı Selim’in annesi Turhan Sultan…
İbrahim Paşa’nın Ukrayna veya Polonya asıllı eşi…
Bir Osmanlı kadınının hem de öz be öz Türk olmadığı halde ülkesini bu kadar sevmesi ve ülkesi için ömrünü adaması ne demek, lütfen okuyunuz…
Bu kadar yüce bir ülke ve millet aidiyeti her türlü takdire şayan!…

1648 yılında evladı Sarı Selim tahta geçti. Ancak yaşı küçüktü. Annesi de devlet yönetimine el atmıştı. Bu güçlü ve kudretli kadın, öyle yetenekli ve kararlıydı ki; Osmanlı Devleti’nin zayıflamasının önüne geçiyor. Fetihlere ön ayak oluyordu. İşte bu Osmanlı kadınının Sadrazam Gürcü Mehmet Paşa’ya yazdığı bir kaç satır:

“Paşa’ya selâmdan sonra bildirilir ki: Donanma ile niçin ilgilenmiyorsun? Huzurumuza gelüp ‘Herşey hazır ve mükemmeldir’ diye hep aldatıyorsun.
Adam gönderip kontrol ettiriyorum, ortada bir nesne yok.
Siz ‘1200 kürekçi lâzımdır” diyorsunuz, yoklatıyorum, üç binden fazla kürekçi yok.
Artık yeter, para veriyoruz!
Cephane için para istiyorsunuz, veriyoruz, bitmiş olması lâzımdı.
Bu âna kadar tamamının bitmesi gerekirdi.
Huzurumuzda lâf edip gidiyorsun, bu işin aslı nedir?
Vallahi ‘Bildim, bilmedim’ demeyesin.
On-on beş gün içinde donanmayı kusursuz şekilde ortaya çıkartmazsan artık kendin bilirsin.
Dini ve devleti kayırmak böyle mi olur?”

“PADİŞAHIN EKMEĞİ SİZE HARAM OLSUN!…”

Ve devam ediyor:
“Ümmet-i Muhammed’in hizmeti böyle mi olur?
Eğer doğrulukla hizmet etmezseniz pâdişâhın ekmeği size haram, cümle ümmet-i Muhammed’in günâhı ve vebâli de boynunuza olsun.
Eski emektarsınız diye sizlere inandık ama ne güzel hizmet idüp yüzünüzü ağartırmışsınız!
Size düşen bize bunları söyletmemek, işleri her gün gözden geçirtmemek idi.
Şimdi bildiriyoruz ki gözünüzü açıp mukayyet olun!
Tershane’ye niçün boş yere gidip oturup bakınıyorsun?
İyi hizmet et, ziyadesiyle dikkatli ve mukayyet ol, sonra kendin bilirsin.
Size düşen Kaptan Paşa’ya tenbih edip ‘Ne lâzım ise bildir, vereyim’ demek ve parayı vermektir.
Siz kusur etmediğiniz takdirde suç kaptanındır ama siz böyle yapmıyorsunuz”

İbrahim Karahan