Ey Poyraz Karayel senaristi..

EY POYRAZ KARAYEL SENARİSTİ…

Bak kardeş,
Zaten giderek daha fazla “Yok artık Poyraz’ın bira şişesi…” dedirtmeye başladınız.

Bu akşam da, “Akıl Hastanesi” sahneleri ile, iyice tüy diktiniz.
Sene 2017, 21’nci yüzyılın beşte birini neredeyse geride bırakıyoruz.. Bu toplum artık, 1950’lerin 60’ların ilkel “Tımarhane Konsepti” sahnelerini aştı be kardeş.

Ne o öyle, “Koridorlarda terellillilaylayloooomdirilidürülübulululüüüüü” diye dolaşan tiplemeler?
Ne o öyle, süpürge ile konuşan “deli” figürleri?
Ne o öyle, Poyraz telefonda bir şeye isyan etmek için “Hepsi manyak bunların yaa..” repliğini tekrarladığında, hastanenin her yanından fırlayıp, “He yaaaa hepsi manyak bunlarııııın..” diye bağıran akıl hastaları (sözde) esprisi?
Birer de huni taktırın bari insanlara.

Biraz edep.
Ruh sağlığı artık günümüzde, Vahi Öz, Cevat Kurtuluş, Öztürk Serengil ve Hüseyin Baradan’lı filmlerdeki “Deli” ve “Tımarhane” cıvıklıklarının biraz ötesinde değerlendirilmekte.

Tamam, buram buram “Political Correctness” saplantısını da abartmayın ama..
Ne bu abi ya?
Biraz büyüyün artık, sinema-dizi alemi olarak.
Sizin hiç ruh hastalıkları uzmanına yolu düşen tanıdığınız yok mu? Ya da hiç mi ihtiyacınız olmadı, olmayacak?

Pardon yani.