Pazar sabahı krediyle aldığı 5 yıl daha ödemesi bulunan evinde! Görkem Işık’tan nefis yazı

Bir Pazar sabahı, konut kredisiyle aldığı ve 5 yıl daha ödemesi bulunan evinde uyanıp; tüketici kredisiyle kredi kartı borcunu ödediği market alışverişindeki sucuk ve yumurtayı yedikten sonra, araç kredisiyle aldığı Doblo’ya ailece biniyor ve 7 TL ödeyerek köprünün öte tarafına geçiyor. Mesire yerine ulaştığında mangalını yakıyor…

Avrupa’nın en pahalı etini, kilosu ortalama 50 TL’den yerken; kişi başı gelirin, Avrupa’nın ortalama ¼’ü olduğu aklından bile geçmiyor.
Çünkü, bunu düşünebilmek için gerekli olan proteini yeterli miktarda alamıyor.
Sonrasında; eve gitmeden önce, çocukları da kıramayıp, evinin yakınlarındaki AVM’ye giriyorlar.
Yıllardır inşaata dayalı büyüyen, üretmeden tüketen ve dış borcu katlanan ülkenin dev yapılarını hayranlıkla izleyip, satılan varlıkları, yine hiç aklına getirmeden, ülkenin yaşadığı gelişmeye gıpta ediyor.

Akşam olup da evine döndüğünde, ayda kazandığı ortalama 500 € maaşın yaktığı mazotla birlikte, yaklaşık %15’ini harcadığını fark edince de bir kredi kartını diğeriyle ödeyeceği fikri, onu rahatlatıyor.
Gece yatmadan önce, Survivor’ın yeni bölümlerini izlerken, program yapımcısının kendi kanalını açacak kadar yıllar içinde bu tip boş programlardan para kazanmış olduğu gerçeği de kafasını hiç meşgul etmiyor.
Ve asıl, daha iyiye gittiğini sandığı kendi hayatı ve ülkenin durumunun sürdürülemez olması ve borçlu olmanın daima bağımlı olmak anlamına geldiğini de idrak edemeden, başından giderse ülkenin yok olacağını sandığı insana, ülkenin tapusunu verecek olmanın gönül rahatlığıyla uykusuna dalıyor.

Görken Işık – facebook