Bak sen şu çapkınlara… Ama en akıllısı Bekir..

HAFTA SONU….

Bir çırpıda aklına ne gelirse öyle yazılan yazılar vardır, hayatlarımıza aniden giren akıllılar, deliler, çıkanlar, çıkamayanlar gibi…
aklıma geldi yazayım, zamandan çalmak, kendi kendime eğlenmek üzerine bir yazı olsun, diyerek…
amaaann sizde yani,
olsun da nasıl olursa olsun..
biraz saçma, biraz açma, yanında poğaca, dur kaçma yazacaklarım bitmedi daha…
mavi gökyüzünün altında bir bulut, mesela göresi gelmiş seni beni birilerini, gibi olsun…
içinde biriktirmiş peri tozlarını serpiştirirken, bir deli demiş ki, öyle gözlerini o yana bu yana oynatma kalbinden gelecek işareti de bekleme o kan varya hani ritmin olan, hani seni hayata bağlayan, beynin ile kalbin arasında zıp zıp gidip gelen durmuyorsa, durma koş…
aman ne hoş, etraf boş…
tamam deli de bana ama, bak ellerine şimdi aç avuçlarını, ne görüyorsun..
nasır mı?..
yoksa sadece çizgilere mi odaklandın, yanıt sende, balkabağı olacağım diye üzülme farz etki ayakkabının teki viyada’da bir teki “İstanbul’da” kalmış,
değer mi?..
bence değer…
uzaklardan bile dostlarla vakit geçirmek güzel…
evet bende delirmek istiyorum ama dediğim gibi biraz “demlemem gerek” rakıya şu katmadan, wiskiye buz atmadan, dostlarımı ağırlamam, onlara yollarında bazen yön bulmam gerek, yollarına çıkan olumsuzluklarda yol kenarına bırak diyebilmem gerek, hiçbir şey yapamasam da kek yapmam gerek, yumurtayı kırmam gerek, çatlamıyorsa tekrar duvara, tabağa çarpmam gerek…
çarpmalıyım ki
bir daha bir daha
yumurta kırayım…
kek yapayım….
çayı da demedim, kaç şekerli içersiniz diye sormam ki, hepiniz tatlısınız…
belki bir gün biri görür bulur çıkarır çıkarmasa bile, bırakın böyle saçmalayayım, güldüreyim dostlarımı, bir çırpıda koş git şu İstanbul’a,
adı üstünde ‘İst’ e ‘an’ ları ‘bul’
hayatınıza iyi bakın yani kendinize iyi bakın…
ne o öyle karamsarlık, bakışlar donuk,
dünya yuvarlak… demi ama…
yaşamak güzel, kendimi seviyorum…
deli dolu, biraz dağınık, çokça çocukça.. eee daha ne olsun…
dostlarım var ya, yetiyor bana..
kek var yersen, çay var içersen….
durun nereye gidiyorsunuz daha karpuz kesecem…

Bekir Birincioğlu