Alain De Botton’un Felsefenin Tesellisi kitabından alıntı:

Salacak - deniz - boğaz

Alain De Botton’un Felsefenin Tesellisi kitabından alıntı:

M.Ö. 339’da ünlü filozof Sokrates şehrin tanrılarına ibadet etmemekle (hangi tanrılar? bugün hiçbiri yok), dine yenilikler getirmekle (hangi din bu? günümüzde var mı?) ve Atinalı genç erkeklerin ahlakını bozmakla suçlanıyordu. Bunlar öylesine ağır suçlardı ki cezası da ölümdü.

Sokrates ise felsefesini mahkeme önünde reddetmesi için kendisine bir fırsat verilmiş olmasına karşın, toplum tarafından kabul görmesine yardım edecek olanı değil inandığı şeyi yaptı ve Platon’un bize aktardığına göre jüri üyelerine şu cüretkar sözleri söyledi:

‘Soluk aldığım ve aklım başında olduğu müddetçe felsefeyle uğraşmaktan, size öğütler vermekten ve tanıdığım herkese doğruyu anlatmaktan vazgeçmeyeceğim… Evet baylar… beni beraat ettirseniz de ettirmeseniz de, yüz kere ölmem gerekse bile bilin ki davranışlarımı değiştirmeyeceğim.’

Ölümü felsefe tarihine çok önemli bir an olarak geçti ve 2356 yıl sonra hala pek çok vesileyle anlatılıyor.

Aynı şekilde Giordano Bruno evrenin sonsuz ve eşdağılımlı olduğunu ve evrende, dünyadan başka birçok gezegenin bulunduğunu söyledi. Ona, düşüncelerinden vazgeçmesi ve sonsuz evren görüşünün din sapkınlığı olduğunu kabul etmesi durumunda kilise tarafından affedileceği söylendi. Ama o, gördüğü bütün işkencelere karşın, görüşlerinden taviz vermedi ve ölüme mahkûm oldu. 417 yıl önce, yani1600 yılında Roma’da diri diri yakılarak idam edildi.

Bundan 417 yıl sonra yani 2434 senesinde ve 2356 yıl sonra yani 4373 senesinde muhtemelen Ahmet Şık da tarih kitaplarında ‘Ateistim ama bu kainatta zalimler için bir cehennem olmasını istiyorum’ sözüyle yerini alacak. Ne mutlu bize ki Antik Yunan ve Ortaçağ Avrupa’sının bayrağını 2017 yılında gururla taşıyoruz.

Görkem Işık