Orhan Can. Adı, sanı sekiz harften ibaret ama derinliği fersah biridir Bab–ı Ali’de.
Yazacaklarımdan haberi olmadığına emin olun.
Tanıdığımda Güneş Gazetesi’nde muhabirdi.
O zamanlar ki Güneş Gazetesi de gerçek bir gazeteydi. Mete Akyol, Altan Aşar, Ulvi Yanardağ, Gündüz Sedengeçti’lerin Güneşi idi. (Unuttuklarım af etsin)
1984 yılının dondurucu soğuğunda tanışmıştım Güneş’le…
Yaşım sadece 16 idi.
O zamanlar Orhan Can neredeydi bilmezdim.
(Üniversite öğrencisiydi, yurtta kalırmış. Sonradan öğrendim, anlatacağım.)
Yıl: 1987 sonları yanılmıyorsam. Sonbahar olabilir, kendi daha iyi bilir 
Gayrettepe’de (yanılmıyorsam) bir yurtta boykot var. Öğrenciler barikat kurmuş, polisi yurda almıyor. Kapıda bekliyoruz muhabir arkadaşlarla…
Yanımda Beşiktaş Emniyet Amiri var. Onun da yanında biri. Orhan Can. Boykottaki yurtta kalıyormuş. Emniyet amirine, “birazdan biter” dedi, iş uzamadan bitti. 
1988, Ağustos. Hürriyet Gazetesi’nden askere gittim. 550 gün yok oldum.
Geldiğimde Günaydın Gazetesi’ne transfer edildim.
Bir gazete kurulmuştu. Adı: GAZETE idi. Enfes bir gazeteydi. Orhan Can o gazetenin can damarlarından biriydi.
Sami Başaran öldürüldü. Ahmet Altınkaya gazi olmuştu. (Bir gazete için lanet bir durumdur ama çok önemlidir.)
Dedim ya enfes bir gazeteydi!
Mizah Dergisi Çarşaf vardı. GAZETE GAZETESİ o binada yayım yapardı. Teyze oğlum o dergide çalışırdı.
Müthiş bir sinerji yakalamışlardı; o zamanlar sinerji kelimesi bilinmezdi.
Orhan Can o gazetede can oldu.
Sonra; 1993 oldu. Ben ve Yüksel Mutlu Savaş Ay sayesinde dergici olduk. Ayşe Arman çömez, çıtır, burnunun dikine, 20’li yaşlarının başında, ilk erotik tadındaki haberleri sayemde yapardı. (Belgelidir)
A Takımını kurduk. Ama öncesinde Uğur Dündar önderliğinde, (Hürriyet Production) Kanal 6’ya TEMPO HABER Programını yapmıştık. Kürşat Başar kedi ile röportaj yapar, Haluk Şahin Hoca o programda arkasında vitrin mankenleriyle doyumsuz yorumlar yapardı.
Sonra aylar akıp geçti. Cem Aydın, Eyüp Karasal, Mithat Bereket, Celal Pir ve özellikle kamera grubunun katkılarıyla şimdiki Kanal D’nin tohumlarını ektik Bağcılar’daki binada…
Minicik bir yerdi Kanal D.
Şansal Büyüka, bu kadar büyük değildi.
Acun yoktu.
Çağatay yolda değildi.
Beyaz, beyaz değildi…
Aydın Baylan geldi.
Atilla Güner ustamız geldi.
Büyüdük, Mecidiyeköy’e taşındık.
Cem Aydın, yurt haberi bana teslim etmişti.
Orhan Can, Kadir Çöpdemir ile program yapardı. Kadir değişti. Orhan Can değişmedi.
Bense kıpır kıpırdım; muhabirlik yapmak istiyor, masada oturmak istemiyordum.
Bir gece Cem Aydın’a telefon açıp, “beni azad et!” dedim.
O aralar tensikat vardı. Kadir çöpe gönderildi. Orhan Can yurt haber müdürü oldu.
Sonra Kanal D biraz daha büyüdü.
Orhan Can yurt haber müdürü oldu.
Reha Muhtar Atina’dan aramıza katıldı. (Detaylar Anı kitabında…)
Orhan Can, Gaziantepli Maşallah Ekrem’i keşfetti. Sonrasın da uçup gitti. Gidip konduğu yer Reha Muhtar’ lı show tv idi…
Bodrum ‘da haşerat avladı.
İstanbul’a döndü haşarat “gastecilerle ” didişti. Baktı, olmayacak, gençlik günlerindeki boykot gençliğiyle şimdiki gerçeğiyle mutlu oldu.
Orhan Can’ı Didim ‘den Beşiktaş’ın maçına gelirken hala hayatta olduğunu, pırıl-pırıl bir geleceğe yol aldığını gördüm.
Can. Orhan Can. Seviliyorsun. Bil…
Yaşar Gürsoy.
Ama Orhan Can Beşiktaş ile var oldu.
Yaşar Gürsoy
Cumhur Ayar: Hem gazeteci hem adam…. Zor bu piyasada 
Yaşar Gürsoy: Orhan Can olmak zordur. Burak Ersemiz olmak çok daha zordur…
Yaşar Gürsoy: Burak Ersemiz hepinizden çook daha iyi “GAZETECÎDİR’
Burak Ersemiz: Ah be Yaşar Gürsoy hepimiz “İyi” idik en iyisiydik…
Ben sizden öğrendim gazeteciliği ya ondandır iyi oluşum yoksa siz pirisiniz mesleğin…
Yaşar Gürsoy: Burak Ersemiz yanaklarından öpüyorum
Oğuz Koloğlu: 1995 mart1, atv den kanal d ye geldim, çok kısa süre sonra sanki hep orada çalışmışım, mesleğe orada başlamışım gibi hissettim, para, pul, makam, mevkii, umurumda değil yemin ederek söylüyorum aynı maaşlara, aynı şartlara hemen dönmeye hazırım, tek şartım, güvenlikçisinden, garsonuna, kameramanından, montajcısına kadar aynı ekip olacak.
Mustafa Kemal Çokşen: Tek üzüntüm geç tanımak oldu
Vural Özdemir: Ve Orhan Can öyle sert ve sinirli görünmesine rağmen kocamam bir yürek ve yumuşacık bir kalp e sahiptir..
Tanimak büyük şereftir…
belgeli
Nilgün Akay: Orhan Can candır
😍
Murat Buldu: Doğru iş yapıyorsun Yaşarcım, yürekten tebrik ederim seni.. Dost gördüğün, sevdiğin arkadaşlarını böyle hesapsız çıkarsız onore etmek, hala çamaşırlarımız aynı güneşte kuruyorken bu güzel cümeleri kurmak.!! Valla helal olsun..
Orhan sınıf arkadaşım, sonra Burak, ha keza sen.. Helal olsun kardeşim..
Hoş kal…
Okan Sarıkaya: Rahmetli Sami’yi anarken Kamil Başaran’ı unutmak olmaz hele hele Orhan Can’dan söz ederken. Rahmetlinin vefat ettiği gün zanlı aşağı indirilirken fotoğraf karesine yansıyan -öndeki tekme atar pozisyondaki- bacak sevgili Orhan Can‘a aittir.. Her ne kadar yüzü görünmese de.
Orhan Can: Çok teşekkür ederim Yaşar Gürsoy Yaşar kardeş, hepimiz güzel insan ve iyi gazetecilerdik. Hepimiz muhabirlikten geldik ve hepimizin gurur duyacağı bir haber geçmişi var. Güzel şekilde anılmak bana gurur verdi. Herkese çok teşekkür ederim Vural Özdemir,Okan Sarikaya, Murat Buldu, Nilgun Akay, Mustafa Kemal Çokşen, Burak Ersemiz, Cumhur Ayar, Oguz Kologlu,
