O GÜN DE BU KADAR KONFOR OLACAK MI?
Umarım, 25 yıllık şehir belediyeciliğinin İstanbul’u getirdiği noktayı tartışabildiğimiz kadar, olası deprem sonrasında da, benzer kritikleri yapabilecek az hasar yaşarız bu şehirde!
Bu ironik bir yazının paragrafıdır. Eski yönetimi güzelleyen bir üslup değildir. Hayır, aklıyla sorgulayan bir zihniyetle değil de, kıçıyla biat eden bir zihniyetle okuyan olur diye açıklama yaptım.
Zira, henüz oturduğu koltuk ısınmadan, tatsız bir deneyim yaşayan İmamoğlu’nu “başarısızlıkla” itham eden bir kesim söz konusu.
Uzun yıllardır “Biz İstanbul’u çöplerden” temizledik” gibi, miadı dolmuş bir argümanla hala siyaset ve hizmet! yapan bir iktidar var. Alt yapısı alel acele sadece propaganda amaçlı eksik ve zayıf yapılan bu kentin, kazananı, sadece hak ettiklerinden çok kazanarak, kasaları dolan müteahhitler gerçeğidir.
Dolayısıyla, tesadüfen ucuz atlatılan bu küçük afet, 25 yıllık rant zihniyetinin daha net algılanmasına kapı aralamıştır.
Şimdi metrekareye düşen yağmur suyunun tahliyesini hangi mühendislik matematiği ile çözmeye odaklanan Belediye ve hükümet, asıl sınavı eli kulağında depremle verecek.
O imtihanın hüsranla sonuçlanacağı aşikar bir gerçek. Soru, o hüsranın kaç yüz bin insan hayatını temsil edeceği?
İyi niyetli maskelerle toplanan deprem vergileri, muhtemelen şu an partiyi ve leşkerlerini iktidara taşıyan, iktidarın bedenine yapışmış asalak iş adamlarının kasalarında, banka hesaplarında büyümeye devam ediyor. Ne deprem toplanma alanları mevcut, ne de afet anında müdahale etme olanağı tanıyacak teknolojimiz var. Sadece yıllardır uyuşturulmuş beyinlerde, varlığı meçhul bir “Allah yardım etsin” beklentisi var.
Ez cümle, sanmıyorum ama umarım o kaçınılmaz gerçeği yaşadıktan sonra da, bugünkü yağmurun yaşattığı sıkıntıları sorgulayacak psikoloji gibi, konfor, kayıp ve az hasara sahip oluruz…
DENKER
Hakan Denker
