TAM AZİZ NESİN OLDUM… Ünlü gazeteci yazar Cengiz Duyar evinin mutfağı ile salon arasında başına geleni anlattı

TAM AZİZ NESİN OLDUM…

Bir süredir 45 yıllık motosiklet hayatımda anlamlı bir final hayal ediyordum. Sonunda o yolculuğu buldum. Evet bu yaz motosikletle yirmi altı bin kilometrelik Türkiye-Kamboçya turu yapmaya karar verdim ve güzergahlar vs ilgili bir süredir çeşitli araştırmalar yapıyorum.

İşte yine böylesi bir internet araştırması için bilgisayarın başına oturmuştum ki canım çok özel kuru fasulye ve tavuklu pilav çekti. (Aş eren kadınlar gibiydim) Uzatmayalım mutfağa gidip gerekli malzemeleri ocağa koyup tekrar Bilgisayar başına geçtim.

…………………………………………………..

Aman yarabbi mutfaktan nefis kokular geliyor. Yine uzatmayalım; nefis “incikli, biber salcalı (Yani acılı) kuru fasulye ile Kemik suyuna tavuklu pilav ağzıma layık pişti. Açlıktan midem kazınıyor. Tabaklara koyup servis etmek yerine pişirdiğim küçük tencereleri bir servis tepsisine koydum. Tepsinin boşta kalan kısımlarına biber turşusu ile kese yoğurdunu da sıkıştırdım. Şimdi tek yapmam gereken salona geçip bu harika menüyü keyifle yemek….

Elimde dolu tepsi salona doğru seyrettim. Salonun kapısına bi ayak darbesi, kapı açıldı. Yemek yiyeceğim salon sehpasına yarım metre kalmıştı ki….

…………………………………………………………………………………..

Önce tepsiden kayıp tüm salon halısına yayılan kuru fasulye tenceresini yakalayayım derken, arkadan kayıp giden pilav tenceresi için hiç bir şey yapamadım.. Ve arkasından yoğurt kabı derken turşu tabağı…

pkjmnhgfb bdvdgfsfs xbch……………………………………………..

Tüm menü salon halısı üzerine serildi. Ben elimde boş tepsiyle köşe koltuk takımının ucuna iliştim…..

Kendi kendime “sakin ol Cengiz” dedim. Sakin ol. Yavaşça yerimden doğrulup çamaşır odasındaki elektrikli süpürgeyi alıp geldim. Öyle ya yemekten olduk, hiç olmaz bu durumda yatmayalım. Süpürgeyi çalıştırdım ve önce yayılan pilavı almaya çalıştım…. I, ıh. Bir tane pilav tanesi süpürgeye girmedi….

…………………………………………………………………………..

Süpürgeyi açtım. Torbası gırtlağına kadar dolu. Çamaşır odasından yedek torba buldum. Değiştirmeye çalışıyorum olmuyor.. Birazda asap bozukluğu olduğu için tırnağı yerine oturtamıyorum. Biraz zorlayınca süpürgenin torba tırnağı kırıldı..

………………………………………………………………………………….

Lanet olsun o sinirle elektrikli süpürgeyi fırlattım. Bu sefer kapağı kırıldı…
Yani elektrikli süpürge tamamen devre dışı kaldı. Salona geçtim tekrar. Kanepenin köşesine iliştim. Yani bi şeylere üzülmem, ya da kızmam küfür falan etmem lazım lakin sabit konu bulamıyorum…..

………………………………………………………………………………

Salondaki halıyı üzerindeki menüyle topladım. Önce yola çıkıp atmayı düşündüm, sonra halı yıkamacılar geldi aklıma. Şimdi oturup internette evime en yakın halı yıkamacılarını arıyorum. Bir yandan da motosikletle bu yaz çıkacağım 26 bin kilometrelik Kamboçya turunda neler yaşayabileceğimi düşünüyorum. Öyle ya; 80 metrekare evi bu hale getiren adam o 26 bin kilometrede neler yapmaz ki….

C/D

Cengiz Duyar