Sabah Gazetesi’nin doğrucu Davut’u Şeref Oğuz Uzungöl’ün hazin sonunu yazdı

Jübile muhteşem finalin adıdır.

Neşe ve coşku doruktadır ve sporcu, kariyerini bu görkemli gösteriyle sonlandırır. Hüzün, jübilede olmaz… Jübile sonrası sporcunun yaşadığıdır genelde. Hele ki kendini daha uzun süre iş yapacak gibi görüyorsa…

Uzungöl Trabzon’a 99 km uzaklıkta Çaykara’nın çok ünlü turizm beldesi… Deniz seviyesinden 1090 metre yükseklikteki bu göl vadinin ortasında yamaçlardan düşen kayaların Haldızen Deresi’ni kapamasıyla oluşmuş…
Şimdilerde burada adım atmak dahi çok zor. Zira çoğu Arap ülkelerinden gelen turistler her yeri kaplamış. Araç kuyrukları, tıkanan trafik ve zaman zaman yürümenin dahi imkânsız hale geldiği Uzungöl, yörenin açık ara turizm yıldızı.

Fakat bir sorun var. Bu yıldız, jübilesini yapıyor. Üstelik bu jübile her ne kadar turizmciler ve yöre halkı için görkemli görünse de derin bakanlar için hüzün barındırıyor. Zira bir jübile… Yani, yarını yok. Yani finale doğru koşar adım gidiyor turizmciler…
Kahve 25 lira. Nargile mi istediniz? Tabii ki buyurun, 100 lira… Komşu köy Taşkıran’daki su fabrikasından şişesi 25 kuruşa alınan su 3 lira… Sac kavurma? Size uygun fiyat 40 lira… Oda mı bakmıştınız? Yer yok. İğne atsan yere düşmüyorsa, eski köy evi ahırları dahi oda olmuş.

Peki ya fiyatı? Normal zamanda 100 lira ama yaz sezonunda size 800 lira olur. Zaten tur şirketleri 150 liraya kıştan kapadığı odayı satıyor ve geceliğine 700 euro isteyen var.
Uzungöl’e gelip de muhlama yemeden dönülür mü? Yörenin muhteşem yayla peynirini kim gidip getirecek? İzmir’den gelen taze kaşar pekâlâ iş görür.

Zaten bunlar turist, nereden anlayacak çakma muhlamayı…

İran, Katar, Suudi Arabistan’dan gelmişler bir yana Uzungöl’ün şöhretini duyanlar da burada… Tesislerin yarısını tur operatörleri satın almış. Tıpkı akbaba fonlar gibi, fiyatları zıplatıp kaliteyi yerle bir edip “exit” sürecine girmişler bile.
Kamu denetimi? Şikâyetler diz boyu. Turistler kandırılmaktan bıktı ama cevap yok. 100-150 bin lira cezayı anında ödeyip mühürlenmiş tesisinin arka duvarından yeni kapı açacak kadar da şeytani inovasyon mucizesi(!) gösteriyorlar.

Çalışanlar genelde Suriyeli… Aşçılar Gürcü, garsonlar yöreden gelen işsiz gençler. Çoğunun kayıtdışı olduğunu söylemeye dahi gerek yok. Hele ki Suriyeli çalışana ödenen ücreti ağzıma almaya utanırım.

Bir gelenin bir daha gelmemesi üzerine kurulmuş bu strateji, jübile diye adlandırdığım bu akılsız oyunun “hüzün” kalemini oluşturuyor. Çok değil 5 yıl içinde tesisleri satacak birini bulamayacak, turisti ise ancak daha akıllı ve ahlaklı davranan beldelerde görebilecekler.

Giden turisti geri getirmenin maliyeti, elde tutmanın 13 katına mal olacağını, en sancılı ve en uzun yoldan öğrenecek Uzungöl. Göl uzun ama ufuk kısa olursa, kaçınılmaz son, hüzünlü jübiledir ne yazık ki…

Şeref Oğuz

Sabah Gazetesi