Kaynak: Arkeoloji Dünyası
“Secde eden firavun!”
Firavun ve ordusu Kızıldeniz’de boğulmuş,ibreti alem için British Museum’da bulunan ceset için “Firavun’un cesedi!” korunmuş diye anlatılır..
Ancak gerçeklere baktığımızda durum böyle değildir.
Hiçbir kral sultan Firavun ordusunun önünde savaşmaz, komutanlarını gönderir.. Bu yüzden firavunun Kızıldeniz’de boğulma olasılığı yoktur..
Hele hele bedeni ibret olsun diye kalması mümkün değildir.
Çünkü buna göre, Firavun boğulduktan sonra denizin içinde iç organlarının çıkarılması, burnundan beyninin alınması, karın boşluğuna çeşitli kimyasalların konulması, damarlarına kimyasal maddenin şırınga edilmesi, ve ilaçlı özel bezle sarılması gerekir..
Ve biliyoruz ki yelkenli bir gemi battığında, o geminin kalın bez yelkenleri yok olur.. Bulunan hiçbir batıkta yelken bezi asla bulunmamıştır. O yüzden hiçbir mumya deniz içinde sağlam kalamaz.. Ayrıca, denizdeki akıntının yönüne göre ya karaya vurur ya açığa sürüklenir. Çünkü mumya hafiftir. Secde eder şekilde bulunduğundan bahsediliyor, böyle bir mumya varsa ancak Mısırda ki mezarlarda büyük ihtimal Mısırlı rahibe aittir..
Bugün biliyoruz ki aynı Ladikya’daki gibi depremle Mısır’ın belirli bölümü deniz altında kaldı. Birçok heykel yapılar deniz dibinde var.. İşte bunları gören denizci ve balıkçılar, taş heykelleri taşlaşmış insan sandılar, hikayeler uydurdular…
Firavun ve ordusu Kızıldeniz’de boğulmuş,ibreti alem için British Museum’da bulunan ceset için “Firavun’un cesedi!” korunmuş diye anlatılır..
Ancak gerçeklere baktığımızda durum böyle değildir.
Hiçbir kral sultan Firavun ordusunun önünde savaşmaz, komutanlarını gönderir.. Bu yüzden firavunun Kızıldeniz’de boğulma olasılığı yoktur..
Hele hele bedeni ibret olsun diye kalması mümkün değildir.
Çünkü buna göre, Firavun boğulduktan sonra denizin içinde iç organlarının çıkarılması, burnundan beyninin alınması, karın boşluğuna çeşitli kimyasalların konulması, damarlarına kimyasal maddenin şırınga edilmesi, ve ilaçlı özel bezle sarılması gerekir..
Ve biliyoruz ki yelkenli bir gemi battığında, o geminin kalın bez yelkenleri yok olur.. Bulunan hiçbir batıkta yelken bezi asla bulunmamıştır. O yüzden hiçbir mumya deniz içinde sağlam kalamaz.. Ayrıca, denizdeki akıntının yönüne göre ya karaya vurur ya açığa sürüklenir. Çünkü mumya hafiftir. Secde eder şekilde bulunduğundan bahsediliyor, böyle bir mumya varsa ancak Mısırda ki mezarlarda büyük ihtimal Mısırlı rahibe aittir..
Bugün biliyoruz ki aynı Ladikya’daki gibi depremle Mısır’ın belirli bölümü deniz altında kaldı. Birçok heykel yapılar deniz dibinde var.. İşte bunları gören denizci ve balıkçılar, taş heykelleri taşlaşmış insan sandılar, hikayeler uydurdular…
