DEGRADE
Çok degrade bi hayatım var yeminlen.
Dur bilmeyen vardır önce “degrade”yi tarif ediym.
İngilizce sözcük anlamı “indirgemek” demek. Ama görsel sanatlarda farklı bir terminolojik anlamı vardır.
Tek bir rengin tonlanarak (aynı renkte) kombinasyonlarına denir.
Mesela, kahverengin açılarak beyaza kadar inmesi gibi.
Heh işte hani derler ya, “çok renkli bi hayatım var” işte o çok renklinin tek renk kombinasyonunda bi “degrade” yaşamdan bahsediyorum.
Hayatım her ne mikim renkse, onun tonlarında devam eden bi çeşitliliğe sahibim. Farklı bi renk yok yani.
Aynı mokun laciverti misali…
Neyse işte. Degrade yaşamımda tek renkte tonlanarak süregelen bir hayat.
Eski bi meslektaşım Bodrum’da bar-restoran açtı.
Ona geçenlerde paylaştığım “reclyced wood” yani geri dönüştürülmüş ahşap masadan yapıyorum.
Tam geri dönüşümlü değil, ama eskitme müdahalesiyle fena bşiy olacak.
Bar, yemek masası vs yapıyorum.
Bodrum’a uğrarsanız ilerki günlerde, Sugar and salt mekanın adı.
Çok şekilli menüleri var, dinlerken ağzın sulanır, o derece. Tanyel Yilmaz adı mekanın sahibinin.
Takip edin gidin.
Bi haftadır onlarla uğraşıyorum.
Neyse, akşam üzeri atölyeden çıkıp sosyete pazarına gittim. Bahçeşehir’de yaşayanlar bilir.
Ufak tefek şeyler aldım, yumurta, süt vs. Kendi yoğurdumu kendim yapıyorum.
Mayaladım, az önce açtım soğusun. Mükemmel oluyo söyliym.
Temincekte votka-şveps menüsü yazmıştım onu içiyorum.
Netflix’te bişeyler var, kısık gürültü kıvamında, sosyal medya oyalanmaları, arada bi votka fondip falan.
Ha Piraye’yi atlamayayım.
Libido yerlerde, kısırlaştı ya geçen ay, balkona erkek kediler bi umutla “damat-özge” performansı için maoovv diye gelse de, hatun oralı diil. (Nereliyse?)
Yarın seçim şeysi olacak. Medyada bi bok yok, seçim yasağı sebebiyle.
Can sıkıntısı grafiğim Maldivler kıvamında anlayacağınız😂.
Bahçenin yeşil aydınlatması, loş ışıklandırmalı salonuma süzülürken, mahallenin camisinden son bi haftadır brain fucking minvalinde yapılan son selada okundu, kutsandık, şükürler olsun Cenabü Rabbül Alemin yüzü suyu hörmetine.
Akıllı tv’imin kumandasının pili azalmış. Olsun.
Asansör düğmesine bastıktan sonra, geciken asansör için ısrarla çağrı düğmesine basar gibi, kanal tuşlarına şehvetli dokunuşlar yapınca çalışıyo.
Geçen atölye-ev yol üzerinde 1,25’ten gezenti tavuk yumurtası almıştım, 10 tane. Bugünde pazardan 60 kuruşa aldım yine 10 yumurta. Arada bi fark yok lezzet olarak. Yumurtakolog değilim ama damak hassasiyetim kuvvetlidir. Herif alenen kol gibi geçirdi.
Gezen tavukla, oturan arasında fark yok. Göt aynı göt. Sadakat mevzubahis değilse, boş yere 65 kuruş köközlenmenin alemi yokmuş. Ama köközlendim ohş.
Söz konusu gerçek kadın olsa, gezen kadınla, evinde oturan kadın arasında tercihi ev kadınından yana kullanan olabilir. Ama o da fiyasko.
Ne ablalar var oturduğu yerden fındık kıran balesini icra eden.
Neyse daha uzatırım da, söz konusu degradeyi bi kısaca kaleme alayım dedim.
“Bu ne şimdi amk, bizi ne ilgilendiriyo” diyenler var hissettim.
E bu satıra kadar okudun, dümbük, al içinden kendine uygun bi satırı, yap üzerine kendi güzellemeni, sonra kullan. Tonla para verilen “yaşam koçlarından” alamayacağın mottolarını yarat.
Daa naapiym amk.
Degrade önemli… Aynı tondan çığlık atmak gibi…..
Her şey güzel olacak, olmazsa amk ben bu sistemin….
DENKER,
Hakan Denker
