Bir bayramı daha idrak ediyoruz…

Bir bayramı daha idrak ediyoruz…

Bir bayramı daha idrak ediyoruz… ‘Nerdee o eski bayramlar’ başlıklı geleneksel yazılar vardır… Bunun en iyi örneklerini örneğin Muharrirlerin şeyhi Burhan Felek, Refi Cevat Ulunay, Refik Halid Karay, Ahmet Rasim, Reşat Ekrem Koçu’nun yazılarında gösterilir… Bu tür yazı türü için yaşım tutmuyor… Zaten tutsa bile o üstatların kendilerine özgü üslubunu yansıtmam zor, hatta imkansız diyebilirim… Eski bayramları en güzel anlatan yazarlar arasında şair Mehmed Akif Ersoy, yazar Yahya Kemal’ide unutmayalım… Bayramı en güzel anlatan şiir tartışmasız  Yahya Kemal Beyatlı’nın ‘Süleymaniye’de Bayram Sabahı’ isimli muhteşem şiiridir…  Cumhuriyet sonrası Türk şiirine damga vuranlardan Yahya Kemal Beyatlı’nın aruz ölçüsündeki bu bayram şiiri eşsiz güzelliktedir.

Şair bayramın gelişini ‘gökte top sesleri’yle anlatır, şöyle devam eder:
Gökte top sesleri var, belli, derinden derine / Belki yüzlerce şehir sesleniyor birbirine/ Çok yakından mı bu sesler, çok uzaklardan mı? /Üsküdar’dan mı? Hisar’dan mı? Kavaklar’dan mı? /Bursa’dan, Konya’dan, İzmir’den, uzaktan uzağa, /Çarpıyor birbiri ardınca o dağdan bu dağa;  Şimdi her merhaleden, ta Beyazıd’dan, Van’dan, /Aynı top sesleri bir bir geliyor her yandan. /

Beyatlı gökte top sesleriyle de ülkenin birliğini anlatmaya çalışır… Bu muhteşem şiir bir bayramı, ülkeyi o kadar güzel anlatırki defalarca okumakla doyulmaz…

Zaman akıp gidiyor… Zaman anlaşılması en güç olan kavramlardan biri… Ne yalnızca fizik, ne de felsefe açıklayabilir tam olarak… Kant’tan Hegel’e,  Aristoteles’tenNewton’a Einstein’a birçok filozof, bilim insanı zaman üzerine düşünmüş… Hepsi de kendine göre yorum getirmiş… Ne olursa olsun ama zaman akıp gidiyor… İnsanlar kapitalist dünyada koşuştururken, her dakikalarını zamanı para ile ölçerek ve onu paraya çevirerek değerlendirmek istiyorlar… Yapay bir zaman pistinde, birbiriyle yarışıyorlar… Bu koşuşturmanın, yarışın yaşama ne kadar anlam kattığı tartışılabilir… Ancak insan ömrü sınırlı… Ressamlar arasıra resim yapmayı bırakıp tuvalden birkaç adım geriye giderler… ‘Ben ne yapıyorum’ diye tuvale bakarlar… İşte bayramlar da zamanın bu akışında bir süre de olsa durulup nefes alınacak ‘Ben ne yapıyorum’ denilecek günlerdir…Bayramlar, neşe, sevinç, sevindirme için birer fırsattır. Hastaların, komşuların, akrabaların ve dostların ziyaret edileceği günlerdir.  Küslerin barışacağı, birlik, beraberlik, dayanışma, kaynaşma  duygularının  daha yoğun yaşandığı müstesna günlerdir. Bunu fırsat bilmeliyiz…

Herkese iyi bayramlar… Sevdiklerinizle birlikte güzel bir bayram geçirmeniz, daha nice bayramlar yaşamanız dileğiyle…

Halit Çelikbudak