Analiz: Savaşın Canlı Yayını.. Berk Ünlü yazdı

Açık toplum, haber olarak bilgi talebi

21. y.y içinde toplumların yönetiliş biçimleri çeşitliliğini sürdürürken, yönetilişte genel eğilimin demokrasiye doğru olduğundan bahsedilir. Dünya özgürlükçü demokrasiler ve diğerleri şeklinde ikiye bile ayrılır. Bu doğal bir ayırımdır. Bir tarafta vatandaşların tümünün siyasalı doğrudan etkilediği siyasal sistemler, bir tarafta ise devletin başında hesap vermeden bulunan yöneticiler. Bu ikili durum ve çelişkiler toplumların sahip oldukları siyasal biçimleri de kendi içinde gösterebiliyor.

Özgürlükçü demokrasi tarafındaki devletler ve bu devletlerin vatandaşları kendilerini daha çok “Açık toplum” olarak tanımlamaktan yanalar. Evet bu kavram bu devletlerde yaşanan siyasal durumu açıklamakta az da olsa yeterli olabiliyor. Toplum ve devlet arasında ilişkilerin şeffaflığı ve siyasal içerisindeki gelişmelerin herkes tarafından açık ve doğru bir şekilde bilinmesi açık toplum olma açısından önemlidir. Siyasalda olanlar konusunda insanların bilgilenebilmesi olarak da açıklanabilir “açık toplum” kavramı. Alternatiflerinin yarattığı kapalılık, siyasalda olanlar konusunda toplumun bir bilinemezlik çemberi tarafından kuşatılması sonucunu doğurur ve bu durum genellikle tercih edilmez. Bir tarafta karşınızda duran, bilinmezlikler ve bilgi edinilemezlik durumlarının açıklayıcısı olan kapalı siyasal yapılar, karşısında açık toplumun sunduğu faydalar, açık toplumun bireyler ve toplumlar tarafından daha çok tercih edilen yapı olması sonucunu doğuruyor.

Açık toplumda siyasalın gelişmelerinden herkes veya çoğunluk haberdar olmak ister. Böyle bir bilgi talebinin faydaları bireyler için, devlet ve diğer insanlar karşısında daha korunaklı ve bilgili olma durumu olarak belirleniyor.

İnsanların yaşadıkları siyasal alanlarda ne olduğunu bilmeyi istemeleri son derece doğal, gerçekçi ve doğrudur. Siyasal sistemler içerisinde her zaman herşey istenildiği gibi ve olumlu olarak gerçekleşmeyebilir. Bir siyasal sistem ve yapı kendisinden beklenenleri karşılamada çok gerilerde kalabilir. Sistem içindeki bireyin sistemde neler olup bittiğinden haberdar olmayı istemesi de doğal bir sonuç ve durumdur.

Günümüzde özellikle -açık toplumlarda- majör medya ve sosyal medya bilginin aktarımı konusunda önemli roller oynuyorlar. İnsanlara yaşananları anında doğru ve açık bir şekilde vermek konusunda birbirleri ile yarışıyorlar. (Majör medya karşısında objektiflik konusunda geride kalsa bile sosyal medya da kendisine verdiği rolü bazen doğru olarak oynayabiliyor. Fayda yarattığı durumlarda geçerli medya halinde olabiliyor.) Bireylerden ve toplumlardan da böyle bir talebin geldiği aşikar. İnsanlar daha fazla sayıda haberi çok daha hızlı ve doğru şekilde öğrenmek istiyorlar. “Olan biten” hakkındaki bilgiyi öğrenmek, bu bilgiye ulaşmak isteyen bireyler için önem taşıyor.

Burada ise karşımıza başka bir durum çıkıyor: Devletin çeşitli bilgileri toplumdan gizli tutması gerektiği “durumlarda” bilgi akışı ve bireylerden gelen doğru bilgiyi edinme talebi! Gerekli durumlarda karşımıza “haber” olarak ne çıkacaktır? Biz hangi haberin doğru olduğunu nasıl anlayacağız? Neler gerçekten gizlilik kapsamına girecek? Bir konudaki gizlilik ihlali bir ülkenin vatandaşlarına zarar olarak dönebilir mi?

Açık toplum idealinin oluşturduğu tüm olumluluklarla birlikte, özellikle Türkiye’de son zamanlarda gelişen askeri operasyonlar, bu operasyonların gerektirdiği gizlilik ve toplumun bilgi edinme gereksinimi üzerinden bir düşünme ve okuma gerçekleştirmeliyiz. Askeri operasyonların gelişiminin bilgileri toplumdan ve bireylerden “güvenlik” ve operasyonun “başarıya ulaşması” açılarından uzak tutulmalı mıdır? Bu durum açık toplum ideali ve reel politikaların başarısı açısından yaratılan hal üzerine nasıl düşünülmesi gerektiğini mi göstermektedir?

Askeri operasyonlar, gizlilik ve açıklık

Bir askeri operasyonun başarıya ulaşması açısından operasyonun kendisinin ve planlarının gizli tutulmasının gerekliliği açık. Fakat aynı zamanda bu operasyon bir ülke adına yapılıyor. Peki o ülkenin vatandaşları bu operasyon hakkında bilgi edinmek isterlerse nasıl bir durumla karşılaşılır? Gelişen son Afrin operasyonuna bir de bu açıdan bakmak faydalı olabilir.

Türkiye “mücadele” ettiği terörizm karşısında gerçekleştirmek zorunda olduğunu söylediği Afrin operasyonuna toplum tarafından gösterilen ilgi ilk günden beri yoğun. İnsanlar kendi içinde haklı olarak neler olup bittiğini “bilmek” istiyorlar. Bu talepleri doğru okumaya çalışan majör medya da gelişmeleri olanca sıklığıyla insanlara yansıtmaya çalışıyor. İster gazetelerden okuyun, ister radyodan dinleyin, ister internet üzerinden haberdar olun veya televizyondan izleyin haberler konusunda her an bir hareketlilik ve gelişme söz konusu. Olan biten konusunda aynı zamanda belli olan bir kafa karışıklığı da var. Bunlara rağmen bilgi olabildiğince doğru olarak insanlara ulaştırılmaya çalışılıyor.

Peki bu durum askeri operasyonun sağlıklı yürümesin açısından faydalı mıdır? Bir operasyon ve hatta “savaş” canlı olarak televizyonlarda yayınlanırsa o savaşı yürüten askere iyilik mi yoksa kötülük mü yapılmış olur? Cevap verebilmek gerçekten zor. Bir tarafta belirli bir askeri gizlilik içinde yürümesi zorunlu olan operasyon-lar- bir tarafta açık toplum idealinin gerekliliği olarak siyasalın doğru bilgisini öğrenme hakkına sahip bireyler ve toplum. Hangisi doğru cevap olur? Bu duruma en faydalı ve ahlaki olarak doğru cevabı nasıl verebiliriz?

Bu konu doğal olarak iki taraf yaratacaktır. Bir taraf evet askeri operasyon gizli kalmalıdır ve bilgi akışı sınırlı kalmalıdır çünkü askeri operasyon gizlilik talep eder diyecektir. Diğer tarafsa açık toplum idealini göstererek ve örnek vererek operasyonlar sırasında olan bitenler hakkında olduğunca açık ve net şekilde bilgi isteyecektir. Konunun getirdiği karşılıklığa nasıl yanıt verilecektir? Böyle bir cevabı vermek devlete mi bırakılmalıdır? Yoksa cevap sivil toplumun içinden mi çıkmalıdır? Son iki soru bile ne yapılabilineceği konusunda problemler ortaya koyuyor. Karar verilmesi gittikçe güçleşiyor.

Canlı yayında kazanılan ve kaybedilen savaş

Operasyonların -savaş da diyebiliriz- Türkiye için, (askeri operasyonlar ve planlamalar konusunda gizlilik sağlanamadığı için) olumsuz olarak sonuçlanması ne tür olumsuzluklar yaratabilir? Peki bir toplumdan bilgi kaçırırsanız ve siyasal sisteminiz bireylerin haklarını ihlal etmesi problemleri ile karşı karşıya kalırsa, ne gibi olumsuzluklarla karşılaşırsınız?

Bir askeri operasyon – bu operasyon profesyonel askerlerce yerine getirilirse- ülkedeki herkes için fayda yaratabilir. Şunu da bilmek gerekir ki açık toplum ve siyasal içerisinde herkesi ilgilendiren konuda bilgi sahibi olma da aynı şekilde faydalar oluşturabilir. Üstelik bu durumun yarattığı bir ahlakilik problemi de vardır. Farklı görüşlerin doğruları-yanlışları, iyileri-kötüleri tarafından şekillendirilen ahlak karşısında bu durum nasıl bir sınav verir? Ahlaki yönden olumsuz bir cevabın tarafı olmak kim isterdi?

Türkiye’nin “içinden geçmekte olduğu zorlu süreç” herkesin önünde açık bir şekilde duruyor. Faydaların ve zararların hesapları hem devlet hem de bireyler tarafından yapılıyor. Doğrular ve yanlışlar irdelenip siyasal sonuçlar çıkarılıyor. Toplumda herkesin bu operasyonlardan beklentisinin aynı olmadığı açık. Aynı şekilde gizlilik veya açıklık konusunda herkesin fikrinin aynı olmadığı da açık. Operasyonlar sonrası siyasalın getireceği problemler bugünden görülebiliyor. Siyasal kararları almak ve uygulamak zor. Getirdiği sorumluluğun yükü ağır.

En azından birşey net. “Canlı” yayında operasyonun başarısını veya başarısızlığını öğrenebileceğiz!

BERK ÜNLÜ