“…ah be evlat; hayat çok kısaymış” Metin Yener’den hayata dair nefis bir kesit

“…ah be evlat; hayat çok kısaymış”

Topkapı Merkezefendi’de rastladım Hasan amcaya… Elindeki yol arkadaşı bastona astığı torbası ile ağır ağır yürüyordu. Fotoğraf çektiğimi görünce ilgisini çekmiş olacak ki; yanıma geldi.
“Buralar eskiden çok haraketliydi evlat. Iki büyük otobüs garajı vardı. Gençtik, her işi yapar akşamları da şu köşedeki eski bir minibüsün içinde demlenirdik. Bir gece arkadaşımın sigarası yüzünden minibus yandı.”
“Kaç yaşındasın baba?”
“84… Yaklaşık 65 yıldır buralardayım.”
“Kimin kimsen yok mu?”
“Var tabi ki… Oğlumun yanında kalıyorum. Gündüzleri Istanbul’u geziyorum. Doyamadım bu kente… Ah be evlat; hayat çok kısaymış.”
“Amca, maşallah 84 yıl az değil.”
Acı acı güldü…
Gözleri yaşlanmıştı.
“Fotoğrafını çekebilir miyim?”
Olur manasında kafasını salladı. Yaklaşık yarım saat birlikte hem sohbet ettik, hem de dolaştık. Ayrılma vakti geldiğinde…
“Evim az aşağıdaki 14..1 sokakta. Musait olduğunda mutlaka çay içmeye bekliyorum” dedi.
Ve sonra bastonuna astığı torbasını omuzuna vurup ağır adımlarla yürüdü gitti.

Metin Yener