SATILIK MERCEDES
Adam otomobil almayı düşünüyor. Ve gazetedeki ilanlara bakıyor.
Derken, o da ne, “250 DOLAR A MERCEDES”
Yanlış basılmış deyip sayfaları çeviriyor Ertesi gün yine aynı sayfa, yine aynı ilan “250 DOLAR A MERCEDES”
“Hata devam ediyor” diye düşünüyor…
Ertesi gün yine aynı sayfa, aynı ilan… “250 DOLAR A MERCEDES”
“Bi dakika yaa bi arayıp ikaz edeyim, yanlış yapmasınlar“ deyip, numarayı çeviriyor. . Karşısına çok kibar ve güzel sesli bir kadın çıkıyor. “Buyurun beyefendi…
“Hanımefendi, gazetede bir Mercedes ilanı var, siz mi verdiniz?”
“250 dolara yeni süper lüks Mercedes, bunu soruyorsunuz sanırım. Evet, ilanı ben verdim ve sadece siz aradınız.”
“Yani, ilan doğru mu?”
“Evet beyefendi, arabayı almak mı istiyorsunuz?”
“Yani 250 Dolar’a Mercedes öyle mi..?”
“Evet…”
“A ararabayı gö gö gö görebilir miyim?”
“Tabii adresi vereyim yazın…”
Adam hızla yola düşer, şehir dışındaki adresi bulur. Görkemli bir malikânedir. Bahçeye girer ve kapı zilini çalar.
Bir uşak kapıyı açıp adamı salona alır… Sonra güzel, genç ve alımlı bir bayan gelir, kibarca karşılayıp buyur eder adamı…
“Hanımefendi, aa aarabayııı gö ggö görebilir miyim?”
“Tabii ki, buyurun garaja gidelim.”
Garajın kapısı açılır ve pırıl pırıl, özel yapım, son model Mercedes tüm ihtişamıyla ortaya çıkar.
“Hanımefendi, a a ara araba ça çalışıyor mu?”
“Alın anahtarları deneyin…”
Adam elleri titreyerek arabaya biner, anahtarları takıp marşa basar… Araba saat gibi çalışmaktadır.
“Pe pekii, y yü yürüyor mu?” diye sorar adam.
“Bahçede bir tur atın isterseniz…”
Adam bahçede bir tur atar. Evet her şey yolundadır…
Geri döner ve sorar: “Şimdi ben, size 250 dolar verirsem bu arabayı alabilir miyim yani?”
“Evet Beyefendi, aynen öyle…”
Adam elleri titreyerek cebinden çıkardığı paraları kadına uzatır. Kadın da aracın belgelerini imzalayıp adama verir.
“Hayırlısı olsun beyefendi, deposu da dolu… Arabanızı güle güle kullanın.”
Adam arabaya biner ve tam gidecekken durur.
“Hanımefendi, Allah aşkına ne olursunuz şu işin aslını bana bi anlatın, yoksa delireceğim!”
Kadın buruk bir kahkaha atarak “Peki.” der ve çantasını açıp bir kâğıt çıkartıp adama uzatır.
“Bu benim geçen hafta sekreteri ile yurtdışına kaçan utanmaz eşimin bıraktığı mektup. Bakın ne diyor?”:
“Sevgili karıcığım, bana çok emeğin geçti.
Lütfen beni affet.
Sana evi, çocukları, eşyaları, şirketlerden birini, sahildeki yazlığı bırakıyorum.
Bu arada senden bir küçük ricam olacak.
Lütfen garajdaki Mercedes’i sat ve parasını bana yolla…”…!
Mehmet Ali Yula
