1937’de uçak yapan 5 ülkeden biri Türkiye. Yolcu uçağı istenirse bombardıman uçağı oluyor. Atatürk öldükten sonra Nuri Demirağ çok bekliyor ama devlet sipariş vermiyor. Uçaklar hurdacıya satılıyor

Nuri Demirağ ve Vecihi Hürkuş

Sonra bu fabrikaları kapatan hainler vardı.. Kimdi onlar…
Amerika’dan hazır uçak alanlar…

Bilginiz olsun.. Nuri Demirağ’ı hem tanıyın hem unutmayın…

Kaynak: http://www.kokpit.aero/ilk-turk-yolcu-ucagi-nu.d.38

Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk girişimci iş adamlarından biriydi Nuri Demirağ. Soyadını bizzat Atatürk’ten alan yaptığı demiryolu projeleri ile alan Demirağ, iş hayatına Birinci Dünya Savaşı sırasında atılmıştı. Birkaç ailenin elinde tuttuğu sigara kağıdı üretimine girdi.

Asıl büyümesini, cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte yurdun bir çok yerinde gerçekleştirilen demiryolu inşaatlarıyla yaptı. Ama çok önemli bir hayali vardı. O da Türkiye’de bir uçak fabrikası kurmaktı. Bu uğurda kazandığı servetini harcamaktan kaçınmayacaktı…

Nuri Demirağ’ın damadı Mansur Azrak, kayınpederinin uçak fabrikası açmaya nasıl giriştiğini şöyle anlatıyor:

“1932 yılında gazetelerde bir haber çıkıyor: ‘Memleketimizin uçağa ihtiyacı vardır. Uçak fabrikamız olmadığı için dışarıdan parayla satın almamız gerekiyor’ Devletin toplam bütçesi o yıllarda 200 milyon TL.  Diyorlar ki, ‘Bir kampanya açalım. Milletin yardımlarına başvurup para toplayalım. Bu paralarla uçak satın alalım’

O zamanlar Ankara’nın en zengini Vehbi Koç’a gidiyorlar. Durumu izah ediyorlar. Vehbi Koç da çıkartıp 5 bin TL bağışlıyor. Daha sonra Abdurrahman Naci Bey’e gidiyorlar. O da 120 bin TL bağışlıyor. Sıra Nuri Demirağ’a geliyor. Nuri Bey, ‘Benden bu millet için bir şey istiyorsanız, en mükemmelini istemektesiniz. Madem ki millet uçaksız yaşayamaz, öyleyse bu yaşama vasıtasını başkaların lütfundan bekleyemeyiz. Ben bu uçak fabrikasını yapmaya talibim’ diyor ve hemen hazırlıklara başlıyor” (*1)

Nuri Demirağ, bu hayalini 1936’da gerçekleştirdi. Çekoslovakya’dan gelen mühendislerle çalışmaya başlayan fabrikanın binası bugün Beşiktaş’taki Deniz Müzesi’ydi. Günümüzde Atatürk Havalimanı sınırları içinde kalan ve yine kendisi tarafından kurulan “Gök Okulu” da aynı zamanda Türk havacılığına çok sayıda pilot kazandıracaktı.

Nuri Demirağ sermayeyi koymuştu. Ancak tasarım ve mühendislik ise Türkiye’nin ilk Uçak Mühendisi Selahattin Reşit Alan’dan gelecekti. Ne yazık ki Alan, kendi tasarladığı uçağı THK’ya göstermek üzere Eskişehir İnönü Meydanı’na inerken 13 Temmuz 1938’de kaza geçirecek ve Türk havacılık tarihine adını ‘şehit pilot mühendis’ olarak yazdıracaktı

İLK METAL GÖVDELİ UÇAK

Çeşitli uçak modellerinden sonra Nuri Demirağ’ın fabrikası, tamamen metal (dur alüminyum) gövdeye sahip Türkiye’nin ilk kendi üretimi yolcu uçağını yapmak üzere harekete geçti. O yıllara kadar uçağın imalatında tahta kullanılıyordu. Projeye Nu.D.38 adı verildi.

Aralarında 1940 yılında New York Üniversitesi Havacılık Mühendisliği’nden mezun olan Ragıp Gönen’in de bulunduğu Türk mühendisleri tarafından tasarlanan uçağın sadece motorları yurt dışından getirilmişti. BMW ve Siemens’in ortak tasarımı olan radyal hava soğutmalı  Bramo Sh.14-A4 motorları, yedi silindirliydi. Her biri 2 bin 200 devirde 160 beygir güç üretebiliyordu.

Nuri Demirağ, metal gövdeli uçak için Avrupa’dan özel tezgahlar getirtmişti. İmalatta ise Türk ve Alman mühendis birlikte görev yapıyordu. Üstten kanatlı, çift motorlu uçak yolcu taşıma, nakliye amaçlı kullanılabilecek, savaş zamanında ise bombardıman uçağına çevrilebilecekti.

Bu proje, dünyadaki uçak imalatçıları tarafından da dikkatle izleniyordu. Özellikle İngiliz ve Almanlar’dan başka Amerika’nın endişeleri daha büyüktü. Ancak Nuri Demirağ’ın fabrikasının bu işin altından kalkabileceklerine inanmıyorlardı. Fakat bu iş gerçekleşirse, ileride büyük bir pazarı kaybedebilirlerdi. Bu düşünce içindeki Amerikan Uçak İmalatçıları Birliği, Türkiye’ye incelemelerde bulunmak amacıyla birliğin başkan yardımcısı olan Baş Todd’u gönderdi.

Ancak başlayan İkinci Dünya Savaşı, projeye büyük darbe vurdu. Alman mühendisler, savaş nedeniyle ülkelerine dönmek zorunda kalmıştı. Üretim hattına giren ilk uçak, yüzde 80’i tamamlanmasına rağmen imalatı bir türlü tamamlanamıyordu.

PROJE YENİDEN BAŞLIYOR

1943 yılına geldiğinde projeye yeniden başlandı ve uçak 1944 yılının başında tamamlandı. Nu.D.38 uçağının ilk uçuşu 11 Şubat 1944 tarihinde Türk havacılığının efsane isimleri Hasan Basri Alev ile Mehmet Altunbay tarafından 11 Şubat 1944’te gerçekleştirildi. (*2)

Uçağın boş ağırlığı 1200 kilogramdı. Uçuş ekibi, yolcu ve kargoyla birlikte 700 kilogram ağırlığı taşıyabiliyordu. Havada üç buçuk saat kalabilen Nu.D.38, 325 kilometre menzile sahipti. En fazla çıkabileceği yükseklik 5 bin 500 metre olarak belirlenmişti.

Atölyede yapılan Nu.D.38 uçaklarının testlerinde kullanılmak üzere Yeşilköy’de, şu anda Atatürk Havalimanı olarak kullanılan, Elmas Paşa Çiftliği satın alınarak, 1559 dönümlük geniş bir arazi üzerinde bir uçuş sahası yaptırıldı. Bu saha üzerine Nuri Demirağ Gök Uçuş Okulu, uçak ve tank tamir atölyesi, hangarlar ile deniz deniz uçakları için sahilde bir kızak yapıldı.

Almanya’ya sipariş edilen ancak bedeli ödenmesine rağmen savaşın başlamasıyla Türkiye’ye gelmeyen hangar Türk teknik personelince inşaa edildi. Yeşilköy tesisleri 17 ağustos 1941’de törenle hizmete açıldı.

Testlerin sorunsuz tamamlanmasının ardından Nu.D.38, sertifikasyon yani yolcu taşıma yetkisi amacıyla Hava Müsteşarlığı tarafından incelendi. Uygun görülmesinin ardından 22 Mart 1944’te uçuş sertifikası aldı.

GAZETECİLERLE TANITIM UÇUŞU

Nu.D.38 ilk tanıtım seferini 26 Mayıs 1944 tarihinde İstanbul-Ankara arasında yaptı. Uçağın yolcuları arasında pilotlar Basri Alev ve Mehmet Altunbay’ın yanı sıra Nuri Demirağ, Tasviri Efkar Gazetesi’nin sahibi Ziyat Ebuziyya ve Vatan Gazetesi muhabiri Faruk Fenik bulunuyordu.

Uçak saat 09.45’te Yeşilköy Havaalanı’ndan havalandı. Yaklaşık 1.5 saat süren uçuş sonrasında Ankara Etimesgut Havaalanı’na indi. Nu.D.38, Ankara’da üç gün sonra İstanbul’a döndü.

TANITIM TURLARI

Nu.D.38, ilk uçuşundan sonra Galip Demirağ’ın da katılımıyla Bursa, İzmir, Atina, Selanik, daha sonra da Sakarya, Eskişehir, Kayseri, Sivas ve Nuri Demirağ’ın memleketi Divrik’e uçtu. Uçak, 20 Ağustos 1944 tarihinde İzmir Milli Fuarı’na getirildi. “Mehmetçik” adı verilen uçak burada Nuri Demirağ Uçak Fabrikası’nın diğer modelleri ile birlikte sergilendi.

Ama beklenen sipariş bir türlü gelmedi. Türkiye’nin ilk yolcu uçağı, ne yazık ki Nuri Demirağ’ın ölümünden sonra hurdacılara satılarak yok edildi.

Nu.D.38 TEKNİK ÖZELLİKLER

Görevi: Yolcu/Bombardıman

Azamı Hızı: 271 km/saat

Menzili: 1000 km

Uçuş İrtifası: 6650 metre

Kalkış Ağırlığı: 1850 kg

Boş Ağırlık: 1108 kg

Kanat Alanı: 24.34 metre kare

Yükseklik: 2.20 metre

Kanat Açıklığı: 13.56 metre

Uzunluğu: 8.30 metre

Mürettebat: 2 pilot

Motor Tipi: 2 adet Bramo Sh.14-A4

Motor Gücü: 160 beygir

Üretim Adet: 1

NOTLAR:

(*1) Türkiye’de Ticari Havacılık Tarihi – Gökhan Sarıgöl

(* 2): Nu.D38’in ilk uçuşunu Hasan Basri Alev ile Mehmet Altunbay gerçekleştirdi. İlk pilotlarımızdan biri olan Hasan Basri Alev, Kurtuluş Savaşı’na av pilotu olarak katıldı. Azeri Türkü olan Mehmet Altunbay, Rusya’da pilotluk eğitimi aldı. Bakü’de filo komutanlığı yaptı. Daha sonra uçağı ile Türkiye’ye iltica etti.

Kokpit.aero’nun notu: Yazı sonrasında, Türk Havacılık Tarihi üzerine araştırmalar yapan, kapsamlı kitaplar hazırlayan Ole Nikolajsen’den bir mesaj aldık. Kendisi ‘Nu.D38 yazısını, bu uçak hakkında okuduğu en iyi makele olduğunu belirtiyor’ 

Kaynak: http://www.kokpit.aero/ilk-turk-yolcu-ucagi-nu.d.38