Sene 1972 Gazeteden çıkıp evimin yolunu tuttum” Bir Başbakan ve sevilen polis müdürünün öldürülmesindeki ayrıntı

Sene 1972 19 Şubat. Gazeteden çıkıp Küçükyalıdaki evimin yolunu tuttum. O gün hayli yoğun geçmişti. Eve varır varmaz yatıp uykuya daldım. Saat 22 sıralarında rahmetli babam beni uyandırdı. “Kalk hemen telsizden duydum. Ortaköyde 1. Şube Müdürünün evine polis baskın yapacakmış”
demez mi. (abd’den dönerken bir de ufak radyo almıştım. Şans bu ya kanallardan biri de bizim o zamanki polis kanallarının tümünü alıyor. Peder de meraklı. O zamanlar tv vs yok devamlı başında.)

Polis neden 1. Şube Müdürü (rahmetli) Mahmut Dikler’in evine baskın yapar? Hemen üstümü giyinip makina takımının olduğu çantamı kaptığım gibi doğru Üsküdar’a. O zaman benim otomobil tam bir karakaçan. Gazeteci arkadaşlarım iyi bilir. 53 model geniş kasa Citroen.

Genelde durduktan sonra asla bir seferde çalışmayan motor, marşa basar, basmaz gümbürdedi. E5’ten ver elini Harem arabalı iskelesi. (1.Boğaz köprüsü henüz yapım aşamasında O zamanlar sarı basın kartları hayli işe yarıyordu. Arabalıya öncelikli binerdik.) Hareme varınca, kuyruğu ne siz sorun ne ben söyliyeyim. Protesto kornaları eşliğinde kuyruğun en önüne geçtim. Basın kartımı gösterip kalkmakta olan arabalıya attım kendimi. Kabataştan ver elini Ortaköy. Vardığımda her yer resmi, sivil polis ve asker kaynıyor. Henüz bir gazeteci arkadaşım olay yerinde değil. O sıra çatışma başladı. Makinemde 400 asa film var. Başladım flaşsız olarak çatışmayı çekmeye. Yaklaşık iki bobin bitti.

Çatışma sonunda Ulaş Bardakçı vurularak hayatını kaybetti. Sabaha karşı gazeteye döndüm. Rahmetli şefim Erdoğan Bazer’i aradım ama telefonu duymadı. Bunun üzerine rahmetli Bedii Faik Akın’ı aradım. Durumu anlattım. Hemen talimat verdi, rotatif durdu. (İstanbul Baskısı dönüyordu) Filmi yıkadım, resim altı ve olayı anlatan haberi de yazıp mürettiphaneye ulaştırdım. Bir saat sonra Dünya Gazetesi manşetinde bu fotoğraf ve haberle dönmeye başladı.
Bu fotoğraf, o hafta Durum Mecmuası’ nın da kapağı olmuştu.

Hatırlamayanlar için kısa bir açıklama yapayım. Meğer Ulaş Bardakçı ve arkadaşları en garanti yer olarak Mahmut Dikler müdürün bodrum katını kiralamışlar.
İki gün önce ölüm yıldönümüydü. Acil işlerim olduğundan yazmak bu güne kısmet oldu.

Reha Sayın