Türkiye Haberciler Birliği yemeği
Yemek Boğaz turunda tam 5 saat sürecektir..
Avrupa Yakası’ndan gelenler Kabataş’tan İskelesi’nden,
Anadolu Yakası’ndan gelenler Üsküdar İskelesi’nden alınıp aynı yerde bırakalacaklardır..
8 çeşit meze, mevsim salat, mevsim meyveleri, 3 duble rakı veya bira veya şarap ücret içindedir.
(Sıcak ve soğuk içecekler müessesedendir ..)
30 Ağustos Zafer Gününün tarihi anısını taze tutmak ve bu zaferi bize armağan eden atalarımızı anmak için Türkiye Haberciler Birliği üyeleri olarak zaferin yıldönümünden iki gün önce 28 Ağustos’ta Kaptan Boran Özel yatında buluşacağız,
Boğazı dolaşacağız,
Yiyeceğiz, içeceğiz, eğleneceğiz…
Tüm arkadaşlara hatırlatmamızdır…
yemeğe katılacak arkadaşlar, eşleriyle veya ortamımıza uyacak yakın dostlarıyla gelebilirler.
İşte zafer bayramını kutlayacağımız gemiden görüntüler.
Bizler SİZLER İÇİN varız EN GÜZELİNİ sizlere sunmak için.
Sevgili arkadaşlar,
30 Ağustos ‘Zafer Günü’ (müz) dolayısıyla bu yıl kutlama için 28 Ağustos tarihini seçtik.
Cumhuriyetimizin ve kuruluş değerlerimizin örselendiği son yıllarda tarihten gelen bağlarımızı asla kaybetmedik ve bizi biz yapan değerleri canlı tutmak için özel günlerimizi siz sevgili abilerimizle, dostlarımızla ve küçüklerimizle birlikte kutladık.
Bu etkinliklere katılarak bağlı olduğumuz aydınlanma ve çağdaşlaşma bilincini yücelttiniz. İçtenlikle teşekkür ederiz.
Şimdi yeni bir anma ile yine hep beraber bir duruş sergileyeceğiz.
Bu kez Boğazın yakamozlarla bezenmiş sularını seçtik. Kaptan Boran Teknesinde bizim için hazırlanmış birbirinden lezzetli yemekler ve alkollü alkolsüz içeceklerle 30 Ağustos’u anacağız. Geçmişte yaşanmış anılarımızı paylaşacağız. Tüm olumsuzluklara rağmen birbirimize moral olacağız.
Programımız akşam saat 19:00 da Anadolu yakasından katılan arkadaşlarımızın Kabataş iskelesinden tekneye girişi ile başlayacak, Buradan zaman kaybetmeden hareketle Üsküdar iskelesine geçeceğiz. Saat 19:30 da Anadolu yakasından gelen arkadaşlarımızın tekneye girişi ile tamamlanmış olacağız ve teknenin terasında ‘Hoşgeldiniz Seremonisi’ ile programı başlatacağız.
Burada tüm katılımcı arkadaşlarımızı soğuk meyve suları, kuruyemiş ve gevrekler konulmuş masalar karşılayacak. Gün batımı ve neonların boğazın derin sularına yansıyan yakamozları işliğinde boğaz turumuz başlayacak.
Bir süre sonra Teknenin salon katına ineceğiz ve burada bizim için hazırlanan masalarda yerimizi alacağız.
Akşam yemeği için hazırlanan sofralarımızda başlangıç için ne yok ki (!!!)
İştah açıcılar olarak; Domates, hıyar, beyaz peynir, yaprak sarma, çiğ köfte, humus, haydari, havuç tarator, mevsim salatası.
Ardından ara sıcaklar olarak hepimizin iştahla arzu ettiği sigara böreği ve yeşil salata masalarımızı süsleyecek. Umarım ki paçanga böreğini de eklemeyi unutmaz şefimiz.
Her şey tamamda ya müzik dediğinizi duyar gibiyim.
O konuda da üj bej bizleri unutmadı.
Keman isteyene keman,
Kanun isteyene kanun,
Yasa isteyene yasa,
ud isteyene ud –dedi.
Çalacağız oynayacağız hep beraber.
……..
Ardından sohbetin derinliğine bakarak ana yemeklere geçeceğiz.
Birinci tercih balık.
Neden balık?
Çünkü denizdeyiz.
Sebze ile bezenmiş tabaklarda Kızarmış patatesle sunulacak olan balıklar sanki olta ile yeni tutulmuş gibi bize taze bir lezzet sunacak.
Denizdeyim ancak ben balık yemem diyen yok mu ?
Tabi ki var.
Onları da unutmadı şefimiz ve beyaz et sevene beyaz et, kırmızı et sevene, kırmızı et hazırlıyorum dedi.
Hem de 200 gram beyaz etin yanında, 2 kocaman kasap köfteyi de eklemeyi ihmal etmedi. Umarız pişerken, yeni tişörtlerin yıkanırken çektiği gibi çekmez.
Yanına da sebzeli pilav, domates ve patates ile sunacakmış…
Gecenin ilerleyin yolculuğunda iki duble bir şey yok mu diye hayıflanmayın sakın.
Şefimiz onu da düşünde ve dedi ki siz 2 dediniz, ben 3 diyorum.
3 duble hazırladım.
Hem de seçenekli,
ister bira ister şarap ister rakı…
––rakı candır, bira arpadan, şarap kaçandır–– diyenler için zula yasak olsada parayı bastırana akar su gibi…
Ancak siz yine de aşırıya gitmeyin derim.
Hem cebinizi düşünün hem de kepinizi…
Deniz hali bu!
Ne yapacağı hiç belli olmaz.
Sonra tekne mi sallanıyor siz mi anlayamayız vallahi.
Kim o, meyve yok mu diyen(?)
Tabi ki var.
Şefimiz mevsimden iki meyve araklamış,
Bir kavun, biri karpuz.
Dedik ––elini cimri tutma, kes ikisini de ser masaya––
28 Ağustos bu.
Zafer günü,
30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da Mustafa Kemal’in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan işgalcilere meydan okuduğumuz ilk hedefiniz akdeniz emrinin düz ovada yankılandığı büyük gün, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her yıl 30 Ağustos günü kutlanan yasal ulusal kutlama günümüz.
Zaferin 96. yıldönümündeyiz.
İki gün kalmış.
Kaçar mı?
Rasim Aydın
